TÜSİAD davasında orta karar: 23 Eylül’e ertelendi

TÜSİAD idaresine yönelik yargı sürecinde yeni bir gelişme yaşandı.

TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras’ın 2 farklı cürümden 5’er yıl 6’şar aya kadar mahpus talebiyle yargılanmalarına bugüb başlandı.

İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuksuz sanıklar Orhan Turan ve Mehmet Ömer Arif Aras ile avukatları hazır bulundu.

ARA KARAR ÇIKTI

Dava 23 Eylül’e ertelenirken, Orhan Turan ve Mehmet Ömer Arif Aras’ın yurt dışı çıkış yasağı kaldırıldı.

“YAĞTIĞIM KONUŞMA OLAĞAN FAALİYET İÇERİSİNDEDİR”

Duruşmada kimlik tespiti yapılan tutuksuz sanık Mehmet Ömer Arif Aras, aylık gelirinin 900 bin lira olduğunu belirtti.

Aras, “İlk sefer mahkeme huzurunda bulunuyorum. Bahsedilen suçlama kanıtsız ve dayanaksızdır. 38 yıldır birebir kurumda çalışmama karşın, adresim sabit olmasına karşın, polis eşliğinde zorla getirildim. Üzerine atılı suçlamalar fikir özgürlüğü kapsamındadır.

Derneğin tüzüğü hukuka uygun biçimde düzenlenmiştir. Bu derneğin kurulu yılda muhakkak aralıklarla 3 kez toplanmaktadır. Yılda 3 kere konuşma hakkım var.

Yargılamaya bahis edilen konuşmayı başkanlık sıfatıyla 12 Şubat’ta yaptım. Benim söylediklerim başı sonu kırpılmıştır. Yaptığım konuşma, olağan faaliyet içerisindedir. Öteki bir gayesi yoktur.

TÜSİAD tarafından hazırlanan teklifler başlıklı kitapçıkların açıklamasıdır. Konuşmamda liyakat ile hukuka duyulan itimadın arttırılmasını vurguladım” dedi.

“BU SÜREÇLERİN YATIRIMCILARA TESİRİ OLUYOR”

Savunmasına devam eden Aras, “Rakamların oluş hali, sayılardan daha pahalıdır. Hukuktan kastım vergi, gümrük, ticaret ve bankacılık tarifinden ibaret değildir. Hukukun tarifine, şahısların tarifine tesir eden gerek toplumsal, gerek yazılı kuralların öngörülebilir biçimde uygulandığı da dahildir.

Ekonomi hukuk ile şekillenmektedir. Piyasalarda oluşan faizler ve döviz kurlarındaki hareketler buna örnektir. Beklenti ve ön görülerin referans noktası ise yaşananlardır. Bu nedenle iktisat alanı toplumda karşılığı olan olgu ile dahildir. Açıkladığım bu konularla iktisat alanında yapmış olduğum dava konusu konuşmada, hukuk ve siyasetten farklı düşünülemeyeceğini vurguladım.

Bu yüzden bana, ‘Neden bu halde konuşma yaptın?’ sorusunun yöneltilmesi gerçek değildir. Yargılamanın bu halde yapılması gerçek değildir. İddianamede, konuşmalarımın önü ve ardı kesilerek, kabahat işlediğim söylenmektedir. Beşerler hukukun üstünlüğünü, tutuklama ve gözaltı olarak görüyor. Bu süreçler yabancı yatırımcılar ve yabancı basına da bilgi notu olarak iletilerek, yatırımcılara tesiri oluyor” diye konuştu.

NE OLMUŞTU?

TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras’a yönelik yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede “şüphelilerin içeriğini bilmedikleri siyasi, türel, isimli ve idari olaylar ile ilgili değerlendirmede bulunmak suretiyle ülke genelinde tüzel güvenliğin olmadığını, vatandaşların Türkiye Cumhuriyeti Devletine yönelik itimat sorununun olduğunu, bu sebeple huzursuzluğun bulunduğunu, tutuklama iş ve süreçlerinin hukuksuz olduğunu, kayyum atama iş ve süreçleri ile gözaltı tutuklama üzere hukuksal önlemlerin toplumda itimadı sarstığını beyan ederek telkin ve yönlendirici mahiyetteki aldatıcı ve dezenformasyon içerikli bilgileri yaydıkları” aktarılmıştı.

“Şüphelilerin konuşmalarını iktisat alanında bulunduğu pozisyon ve meslekleri ile birçok üyesi bulunan derneğin başkanlık makamında bulunmalarının sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle gerçekleştirdiklerinin” aktarıldığı iddianamede, şüpheliler Mehmet Ömer Arif Aras ve Orhan Turan’ın zincirleme formda ‘halkı aldatıcı bilgiyi alenen yaymak’ kabahatinden 1 yıl 10 aydan 5 yıl 6 aya kadar mahpus cezasına çarptırılması talep edilmişti.

Öte yandan şüpheliler hakkında ‘adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs’ suçundan evrakın başka olarak devam ettiği öğrenilmiş, bu hatadan hazırlanan iddianamede ise şüpheliler Mehmet Ömer Arif Aras ve Orhan Turan’ın zincirleme formda ‘adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs’ 50 günden az olmamak üzere isimli para cezasına çarptırılması talep edilmişti. 2 iddianame ise irtibatlı olduğu gerekçesiyle birleştirilmişti.